İş Kazalarından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat Davaları

İŞ KAZALARINDAN KAYNAKLANAN MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVALARI


İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davaları, işçilerin işyerinde maruz kaldıkları kazalardan kaynaklanan zararları telafi etmeye yönelik hukuki süreçleri ifade eder. İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davaları, asıl işverene ve tüm alt işverenlere yöneltilmesi gerekmektedir.  Bu tür davalar, işçilerin iş kazalarının sonuçlarına karşı haklarını korumak ve zararlarını tazmin etmek amacıyla açılır.

  1. Maddi Tazminat:

İş Kaybı ve Gelir Kaybı:
İş kaybı ve gelir kaybı, genellikle bir kişinin iş kazası, meslek hastalığı veya sakatlık nedeniyle mesleki faaliyetlerini sürdürememesi durumunda ortaya çıkar. İş kaybı ve gelir kaybı tazminat hesaplaması genellikle karmaşık bir süreçtir ve bir dizi faktöre dayanır. Bu faktörler arasında işçinin kazancı, meslek kariyerinin durumu, meslek değişikliklerinin mümkünlüğü, işgücü piyasasındaki koşullar ve diğerleri bulunabilir. İş kaybı genellikle iş kazası sonucu ortaya çıkar ve işçinin mevcut işini sürdürememesine neden olabilir. İş kaybı hesaplamasında, işçinin mevcut işindeki maaşı ve yan hakları göz önüne alınır. Gelir kaybı, iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle işçinin gelecekteki kazanç potansiyelinin azalması durumunu ifade eder. Gelir kaybı hesaplaması bilirkişi aşamasında genellikle uzman ekonomistler veya matematikçiler tarafından yapılır. İşçinin meslek kariyeri, eğitimi, deneyimi ve işgücü piyasasındaki genel koşullar göz önüne alınarak gelecekteki gelir tahmin edilmeye çalışılır.Sakatlık derecesi, genellikle bir sağlık uzmanı tarafından belirlenir ve bu derece, tazminat miktarını etkiler.

Tedavi Masrafları: Kazada yaralanan işçinin tedavisi için yapılan masraflar, işveren veya sigorta şirketi tarafından karşılanmalıdır.

  1. Manevi Tazminat:
    • Acı ve Sıkıntı: İş kazası nedeniyle yaşanan acı ve sıkıntılar, manevi tazminat taleplerinin temelini oluşturabilir.
    • Ruhsal Stres ve Travma: Kazadan kaynaklanan ruhsal stres, travma veya zorlayıcı duygusal durumlar manevi tazminat taleplerine neden olabilir.
    • Aile Üyelerinin Maddi ve Manevi Kayıpları: İş kazası nedeniyle hayatını kaybeden bir işçinin aile üyeleri, hem maddi hem de manevi tazminat talep edebilir.
  2. Dava Süreci:
    • İş kazası sonucu maddi ve manevi tazminat talepleri için İş Mahkemelerinde dava açılır.
  3. Sigorta ve İşveren Sorumluluğu:
    • İş kazalarından kaynaklanan tazminat genellikle işverenin iş kazalarına karşı sigortalanmış olması nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenir.
    • İşverenin kusurlu davranışı veya ihmali durumunda, işveren de doğrudan sorumluluğa çekilebilir.
  4. Hak Düşürücü Süreler:

İş kazaları sonucu ortaya çıkan tazminat davası süresi, yani zamanaşımı süresi, Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi uyarınca iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. Bu süre, iş kazası sonucunda meydana gelen yaralanma (maluliyet) veya ölüm durumları arasında genel bir zamanaşımı süresi olarak uygulanır.

Özellikle vurgulanması gereken bir diğer nokta, iş kazası nedeniyle açılan bir ceza davası varsa ve ceza davasının zamanaşımı süresi daha uzunsa, iş kazası tazminat davasında da ceza davası zamanaşımı süresinin geçerli olacağıdır. Ancak yine de 10 yıllık genel zaman aşımı süresinin kaçırılmaması noktasında fayda olduğunu düşünmekteyiz.

 


İş Kazası Tespiti ve Tazminat Davaları: Hak ve Süreçler

İş kazaları, işveren tarafından derhal Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmelidir. İşveren veya işçi tarafından yapılan bildirim üzerine, SGK müfettişleri olayı inceleyerek iş kazası olup olmadığını, olayın nasıl meydana geldiğini ve tarafların kusur durumunu içeren bir inceleme raporu hazırlar. İnceleme raporunda iş kazası olarak nitelendirilen durumda, hak sahipleri doğrudan maddi ve manevi tazminat davası açma hakkına sahiptir.

Eğer iş kazası, SGK’ya bildirilmiş olmasına rağmen SGK tarafından iş kazası olarak kabul edilmemişse, bu durumda hem SGK’ya hem de işverene karşı “iş kazasının tespiti davası” açılmalıdır. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf, SGK’nın yetkisi doğrultusunda olduğundan, tazminat davası ile ayrı bir hukuki süreçtir. İş kazasının tespiti davası, iş kazası tazminat davasından bağımsız olarak ele alınır. İş kazasının tespiti davası açma süresi, iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıl süresine tabidir. İş kazası tazminat davası, iş kazasının tespiti davasının kesinleşmesini bekler.

İş kazası tespiti davası sonucunda, işçi lehine iş kazasının tespit edilmesi durumunda maluliyet halinde işçiye, ölüm durumunda ise ölenin hak sahiplerine SGK tarafından düzenli bir gelir bağlanır. Bağlanan gelirin bir kısmı, tazminat davasında talep edilen miktarın indirgesi olarak uygulanır.

Eğer iş kazası SGK’ya bildirilmeden tazminat davası açılmışsa, iş mahkemesi tarafından davacıya, iş kazası iddiasını SGK’ya bildirmesi için bir süre verilmelidir. Eğer olay, Kurumca iş kazası olarak kabul edilmezse, bu durumda işverenin dahil olduğu “iş kazasının tespiti davası” açılması için davacıya bir süre daha tanınmalıdır. Bu tespit davasının sonucu beklenerek, tazminat davasının yargılanması yapılmalıdır.

 

Emsal Mahkeme Kararları

Ankara 30. İş Mahkemesi 2016/101 E., 2017/251K. sayılı ilamı;

‘Yapılan araştırma ve inceleme sonucunda; davanın iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, kazanın 5510 sayılı yasanın 13/a maddesi gereğince iş kazası olduğu, aldırılan kusur bilirkişi heyeti raporuna göre kazanın meydana gelmesinde ……..davalı şirketin %60 ve davalı diğer ……. şirketin %10 oranında davacı sigortalının ise %30 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, SGK sağlık kurulu tarafından davaya konu kaza nedeniyle davacının sürekli iş görmezlik derecesinin %21 olduğunun tespit edildiği, aldırılan hesap bilirkişi raporuna göre davacının karşılanmamış gerçek zararın 49.843 TL olduğunun tespit edildiği, davacı tarafça bilirkişi raporu doğrultusunda talep miktarının ıslah edildiği, Aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı doğrultusunda maddi tazminat talebinin kabulüne karar vermek gerektiği, kanaatine vararak hüküm kurulmuştur.’

Şeklinde hüküm kurulmuştur. Yargılama sürecinde birden fazla işverenin olması ( aralarında alt işverenlik ilişkisinin olması) ve işçinin de kazanın gerçekleşmesinde kusurunun olması sebebiyle kusur dağıtımı yapılmıştır. Ayrıca işçinin maluliyet oranı hesaplanmış ve hesaplama yapılarak ilam kurulmuştur.

İşçinin aldığı maaş, kusur oranının dağılımı, maluliyet oranı bu hesaplama yapılırken önem arz etmektedir.

 

Çalışma yüzeyi 2

Mustafa Batuhan AYDEMİR, 1994 yılında Ankara’nın Çankaya ilçesinde doğmuştur. İlk ve Orta Öğretimini Özyurt İlköğretim okulunda eğitim görerek tamamlamıştır. Lise eğitimini Sancak Anadolu Lisesi’nde tamamlamıştır.

2018 yılında Atılım Üniversitesi’nde Hazırlık eğitimini tamamlamıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir